4 Aralık 2016 Pazar

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB 2016-2017 Sayfa 115-118

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı MEB 2016-2017 Sayfa 115, 116,117,18 cevapları

"Gündüzleri avareyim şu sıralarda. Kışın usul usul bastırdığı; havanın erken karardığı; Ankara'daki yoğun hava kirliliğinin insanın gözlerini yakıp içine boğuntu verdiği şu günlerde sokaklarda dolaşıyorum. Kızılay'a inip kalabalığın içine karışıyorum, pasajlara girip çıkıyorum. Sakarya'daki dönerci kuyruklarına takılmak isteyip son anda vazgeçiyorum. Kitapçı vitrinlerine bakıyorum, oradan berbere gidiyorum. Sıhhiye tarafına yönelip hastanelerin oralardan dolanıyorum."

Nazlı Eray

1. Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi hakkında bilgi edinilemez?

A) Hikâyenin yazıldığı zaman B) Anlatıcı C) Mekân

D) Bakış açısı E) Anlatım biçimi


CEVAP: A
Hikâyede anlatıcı: 1. kişili anlatım
Bakış açısı: Kahraman bakış açısı
Mekân: Ankara, Ankara sokakları, Kızılay, Sakarya, Sıhhiye
Anlatım biçimi: Öyküleyici anlatım

2. Hikâye ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Uzun bir tarihsel geçmişe sahip edebî türdür.

B) Hikâyelerin kendine özgü yapı unsurları vardır.

C) Olay hikâyelerinin merkezinde temel bir çatışma vardır.

D) Hikâyeler farklı anlatım biçimleri ve teknikleriyle kurulur.

E) Durum hikâyelerinde anlatıcı, yazarın kendisidir.

CEVAP: Hikâyelerde anlatıcı, kurmaca bir varlıktır, yazarın kendisi değildir. E şıkkı yanlıştır.

3. Olay hikâyesi ile ilgili aşağıda verilen bilgiler doğru ise verilen boşluklara "D", yanlış ise "Y" yazınız.

a) ( D ) Olaya dayalı metinlerdir.

b) ( D ) Merak duygusunun yüksek olduğu metinlerdir.

c) (Y ) Olayların sonuçları okurun yorumuna ve çağrışımlarına bırakılır, (Bu durum hikâyelerinin özelliğidir)
ç) (D) Genellikle serim, düğüm, çözüm gibi bölümlerden oluşur.

d) (Y) Hikâyenin merkezinde tek bir çatışma yer alır.

e) ( D ) Olay örgüsü zaman ve mekân unsurlarıyla desteklenir.

"Ağustos. Cuma günü. Sicil müdürü Cavit Bey, yemekten sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor ama karasinekler rahat bırakmıyor. Köylülerin duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer mendil örterek mışıl mışıl uyudukları gözünün önüne geldi, imrendi. Uzandı, sandalye üzerinde duran ceketinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne örttü, sıkıntılı olmasına aldırmayarak uyku gelecek diye bekledi. Bu arada da ilkin çocuklarının mektep taksitleri için gönderdiği paranın makbuzunu nereye koyduğunu düşündü."

Memduh Şevket Esendal

4. Bu parça ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Hâkim bakış açısıyla anlatılmaktadır.

B) Durum hikâyesinden alınmıştır.

C) Yazar anlatıcı tarafından aktarılmaktadır.

D) Bir kişinin bireysel gözlemleri anlatılmaktadır.

E) Hikâyenin düğüm bölümünden alınmıştır.

CEVAP: E
Anlatıcı, hikâye kahramanının duygu ve düşüncelerini bildiği için hâkim (ilahi) bakış açısı vardır.
Kişisel duygular, hayaller, izlenimler aktarılmıştır. (Durum hikâyesi)
Hikâyede durumlar, izlenimler bir anltacı tarafından aktarılmaktadır.
Hikâye kişisinin bireysel gözlemleri anlatılmıştır.
Hikâyenin düğüm bölümü olamaz. Durum hikâyelerinde hikâyenin bölümleri yer almaz. Ayrıca bu bölümde merak unsurları yoktur.


SAYFA 116
2. Ünite Değerlendirme Çalışmaları
.... ....
"Denizin ortasındasın. Bir sen, bir deniz. Herkesten uzak. İçin kıyım kıyım kıyılır. Geçmiş yazları düşünürsün. Hep bir arada olduğunuz, çocuklarınızın küçücük olduğu, paranızın olmadığı, ucuz pansiyonlar aradığınız o coşkulu yazlar. Ankara’dan sonra deniz kenarı cok başka güzellikler düşletirdi sîzlere. Bir avuç su görseniz derya, deryayı görünce, Milat'tan önce, Milat'tan sonra, Antik cağ, tiyatro, kazılar, mozole... Özgürlük avucunuzda (sanki), yürekleriniz aşkla dolu. Şimdi yaşlandınız. Yaşamak gene çok güzel. Ne ki, zorlaştı. Onlar için büsbütün zor. Acık havadan, doğadan, güneşten uzak yaşıyorlar. Yaşamayanların anlayamayacağı o mekânın bir başka zamanı içinde."

5. Bu parça bir olay hikâyesinden mi yoksa bir durum hikâyesinden mi alınmıştır? Metinden örneklerle açıklayınız.
Durum hikâyesinden alınmıştır. Kişisel duygular, hayaller aktarılmıştır.

6. Aşağıda adları verilen yazarların hangi hikâye tarzlarıyla (durum, olay hikâyesi) tanındıklarını karşılarına yazınız.

a) Ömer Seyfettin OLAY HİKÂYESİ

b) Memduh Şevket Esendal       DURUM HİKÂYESİ

c) Sabahattin Âli    OLAY HİKÂYESİ

ç) Sait Faik Abasıyanık    DURUM HİKÂYESİ

d) Orhan Kemal OLAY HİKÂYESİ

e) Tarık Buğra DURUM HİKÂYESİ

"Kazdağı'nın Adalar Denizine bakan yamaçlarından birindeki bir yörük obasına gidip dört beş gün kalacaktım. (...) Yüzlerce, belki binlerce senelik zeytin ağaçlarının arasında uzanan, çukur, iki yanı böğürtlen ve hayıtlarla örülü yolda ağır ağır yürüyordum. Arkamdan yükselen güneş, gölgemi araba izlerinin kıvrımları üzerine serip uzaklara kadar götürüyor; deniz tarafından yüzüme doğru esen hafif, fakat serin bir bahar rüzgârı, kasabadan uzaklaştığımı hatırlatıyordu. Kırağı yemiş toprak ve taze çimen kokusu etrafı kaplamıştı. Tarla kuşlarıyla serçeler, ötüşe ötüşe ağaçtan ağaca sıçrıyor, güneşin vurduğu yerlerden dalgalı bir buğu yükseliyordu."

Sabahattin Ali

7. Yukarıdaki metinde verilen altı çizili kelimeleri yapılarına göre inceleyerek uygun ku-
tuya yazınız.
Basit Kelimeler: kalacaktım, arasında,
Türemiş Kelimeler: senelik, örülü, kıvrımları, uzaklaştığımı, kaplamıştı, dalgalı
Birleşik Kelimeler: Kazdağı

SAYFA 117
2. Ünite Değerlendirme Çalışmaları
8. Hikâye yazma süreci ile ilgili aşağıda verilen basamakları önceliklerine göre sıralayınız.

Yazılan metni paylaşma (5)

Kişileri ve metindeki işlevlerini belirleme (1)

Yazım ve noktalama hatalarını düzeltme (4)

Plan doğrultusunda metni yazma (3)

Olay örgüsünü ve çatışmaları belirleme (2)

9. Aşağıda verilenlerden hangisi diksiyonu geliştirmeye yönelik çalışmalar arasında yer almaz?

A) Tekerleme söyleme

B) Sözlü iletişimle ilgili sunum hazırlama

C) Sesli okuma çalışmaları yapma

D) Aynı metni farklı duyguları yansıtacak şekilde okuma

E) Örnek konuşmaları ve seslendirmeleri dinleme


10. Aşağıda verilen cümlelerdeki altı çizili kelimeleri eklerine ayırarak eklerin işlevlerini bulunuz.

Yirmili yaşlarına henüz ulaşmamış bir delikanlı tiz bir sesle bize seslendi.

Gün ağarmadan yola çıkmaya karar verdik.

Dalgın biçimde yürüyen adam birdenbire koşmaya başladı.

Engebeli yol bir süre gittikten sonra düzeliyor.

Onunla en son geçen yıl bir toplantıda karşılaştık.

CEVAP:
yaş-lar-ı-n-a (çekim ekleri vardır. çoğul eki, iyelik eki, yönelme/yaklaşma hal eki)
ses-len-di (yapım ve çekim eki - len: isimden fiil yapım eki, -di: fiil çekim eki, görülen geçmiş zaman eki)
ak-ar-madan (yapım ekleri var. - -ar: isimden fiil yapan ek, -madan: zarf fiil eki yapım ekidir.
çık-ma-y-a: (yapım ve çekim eki - -ma: isim fiil eki yapım ekidir.   -a: yönelme hal eki=
dal-gın (yapım eki - -gın fiilden isim yapan ek)
baş-la-dı (yapım ve çekim eki - -la: isimden fiil yapan ek, -dı: fiil çekim eki)
sür-e (yapım eki - -e: fiilden isim yapan ek)
düz-el-i-yor (yapım ve çekim eki -el: isimden fiil yapan ek, -yor: fiil çekim eki şimdiki zaman)
top-lan-tı (yapım ekleri - -lan: isimden fiil yapan ek, -tı: fiilden isim yapan ek)
karşı-laş-tı-k (yapım eki, çekim ekleri  - laş: isimden fiil yapan ek, -tı: fiil çekim eki görülen geçmiş zaman, -k: 1. isim çekim eki 1. tekil kişi eki)

"Bir gün insan virgülü kaybetti, o zaman zor ve uzun cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı, cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Sonra ünlem işaretini kaybetti, alçak sesle ve ses tonunu hiç değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor, ne de bir şeye seviniyordu. Hiçbir şey onda en ufak bir heyecan uyandırmıyordu. Bir süre sonra da soru işaretini kaybetti ve artık soru sormaz oldu. Hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu; ne evren, ne dünya, ne de kendi apartmanı umurundaydı. Birkaç yıl sonra iki nokta işaretini kaybetti ve olayların nedenlerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti. Ömrünün sonuna doğru elinde yalnız tırnak işaretleri kalmıştı. Kendine özgü tek düşüncesi yoktu. Yalnız başkalarının düşüncelerini aktarıyordu. Düşünceyi unuttu ve böylece son noktaya erişti."

A. Kanevsky

11. Yukarıdaki metinden hareketle noktalama işaretleri ile onların hayattaki, konuşma ve yazmadaki işlevlerini tartışınız.

SAYFA 118
2. Ünite Değerlendirme Çalışmaları
12. Aşağıdaki metinlerde kullanılan anlatım biçimleri ve tekniklerini verilen boşluklara yazınız.

"Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem. Havuzun suyu bulanık. Kapının saatleri 12'yi geçmiş... Kimseler âşık değil mi bu şehirde? Kimseler, bir meydanın kanepesinde kimseyi beklemeyecek mi, yüzünü bir dakika görmek için kimsenin?"

Sait Faik Abasıyanık

Yukarıdaki metinde iç konuşma tekniği kullanılmıştır.

"Vapur dopdoluydu. Son düdük öttü. İki yandaki çarklar, dar kafeslerinde birden uyanan alışkın ve müthiş deniz aygırları gibi, hiddetli bir gürültü çıkararak kımıldandı. Bütün vapur hafifçe sarsıldı. Hava gayet güzeldi. Kadıköy'e gidiyorduk. Sonu leylak renkli sisler içinde eriyen Marmara’nın kubbeli, ince minareli, uzun ve uyumuş ufuklarında, büyük ve beyaz kenarlı bulutlar, parçalanmış köpük dağları halinde yavaş yavaş büyüyor, dağılıyor, toplanıyor, derin çukurlarında, yüksek tepelerinde morluklar, koyu mavilikler birikiyordu."

Ömer Seyfettin

Öyküleyici ve betimleyici anlatım biçimleri kullanılmıştır.

"Yataklı vagon memurlarına birkaç kuruş vererek yolcuları bizim istasyonda uyandırmalarını sağlıyorduk (Ayrıca her gelişlerinde bedava birer hikâye alıyorlardı bizden. Okuduklarını pek sanmıyorum. Herhalde elden düşme satıyorlardı). Yataklı vagon yolcuları da olmasa hâlimiz haraptı. Bunlardan bazılarıyla ilişkiler de kurmuştuk. Acıklı durumumuzu bildikleri için, onları geçirmeğe gelen dostlarının getirdikleri pasta, kurabiye gibi yiyecekleri bize de verdikleri olurdu. Genellikle geceleri çalıştığımız için çok acıkıyorduk. Hikâyeleri geceleri yazıyor, geceleri temize çekiyor, geceleri satmaya çalışıyorduk. Ekspres uzaklaştıktan sonra yorgun argın istasyon binasına döner; bekleme odasında, yataklı vagon yolcularının verdikleri kurabiyeleri yerdik."

Oğuz Atay

Öyküleyici anlatım biçimi kullanılmıştır.

13. Aşağıda verilen parçadaki boşlukları, uygun noktalama işaretleriyle tamamlayınız.

"Daha üç dört adım atmamıştım ki kapı açıldı(, ) arkamdan seslendi(:)

Beyim(! )

Döndüm(. )

Beyim buyursana(. )

Şöyle ileri gidecektim ama(. )

Gel canım(! )Soğuk dışarısı(. ) Ne yapacaksın ileri gidip de(? )

Öyle mi yapalım(? )

Öyle yapalım(. )

Pekâlâ. Haydi(, ) öyle olsun bakalım(, ) Girdim(, ) Oturdum(, ) Gerçekten rahattı yaylı minderler(, ) Ilıktı içerisi(, )"

Vüs'at O. Bener

3 yorum:

  1. Abi cok tesekkur ederim inanılmaz işime yaradın destek vermek için bi kaç kez reklamlarına tıkladım iyi yayınlar bol kazançlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birinci önceliğim kazanç değil, yardımcı olmak, bilgileri paylaşmak. Siteyi, sayfayı paylaşırsanız daha çok memnun olurum.

      Sil